22 Ağustos 2013 Perşembe

*BENİ BÖYLE DOSTSUZ BIRAKMA



• Sevgilim! Beni böyle dostsuz bırakma; benden uzağa gitme; beni yalnız bırakma!
• Benim zavallı canım, insafın bulunmadığı bir yerde insaf dilenmeye geldi; beni, insafsız ayrılığa bırakma!
• Sen hekimsin; belki zamanın îsa'sısın! Gitme; bizi böyle hasta bırakma!
• Sen bana; "Mağara dostumsun!" dedin; beni mağarada böyle yalnız başıma bırakma!
• Sana, bir gece ayrılık çok az bir şey görünür ama, o ayrılığı bir de sen bana sor da, benim için çok uzun olan ayrılığa bırakma.

"Fuzulî merhumun şu beyti de bu konuyu terennüm eder:

"Şeb-i yeldayı miineccimle muvakkıt ne bilir
Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç sa'at!"

(En uzun gecenin kaç saat olduğunu, yıldız bilgisi ile uğraşan, müneccim ile vakitleri belirleyen (muvakkit) bilmez; sen onu, geceleri uyuyamayan gamlı kederli insanlara sor!)

• Az da olsa, gönlüme ateş düşürme; az da olsa, onu önemsiz sayma; beni bırakma!
• Nefsim, bitti gitti. Fakat, beni bir kerre daha dinle; beni bu sefer bırakma!

Divan-ı KEBİR


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder