31 Temmuz 2011 Pazar

*AKŞAMÜSTLERİ


Avuçlarım öyle boş ki
Küçücük koynuna sığınıyorum sancıyla
Savrulmuşken yüreğimin dümeni
Bir parça mavilik uğruna

Ne vakte kadar beklerdi
Bir insan üzünçlü gülünü
Susuz bırakıp gözbebeklerini

Apaçık görmüştü oysa
Olan biten her şeyi
Akşamüstleri
Akşamüstleri

Kaan İNCE

29 Temmuz 2011 Cuma

*TÜM DOSTLARA SELAM OLSUN



Bir yolun varsa gidilecek sona bırakma...
Bir sözün varsa dilden yüreğe hiç susma......
Görmen gerekiyorsa birini git yanına...
Okşaman gereken biryürek varsa esirgeme elini...
Hayat çok zalim...
An gelir...
Elini...gözünü... yolunu... yüreğini alır senden...
O zaman istesende......
Dokunamaz......
Göremez...
Gidemez...
Söyleyemez olursun..

Can YÜCEL

27 Temmuz 2011 Çarşamba

*AŞKIN ŞEMS HALİ



Güneş ve Ay... !

Birimiz doğar
Birimiz batardı doğudan,
Ama yörüngelerimiz
Şaşmadı hiçbir zaman...
Uzaktan da olsa
Dönerdik işte
Aynı dünya’nın etrafında
Birimiz Dünya’nın uydusu
Diğerimizinin
Uydusuydu Dünya.
Aşk Ay/dı
Sen Güneş...

Gece ve Gün ... !

Birbirinin ucuna ekliydik biz
Sen
Sevişmedeydin Ay’la ,
Bense geceden olma
Güneşden doğma...
Soğukluğuydun sen aşkın
Ben
Yakan nar’ı sevdanın
Dönüp dururyorduk
Bir yelkovan etrafında...
Zaman
Günahlarını örterdi senin
Ben çırılçıplak
Duruyorken ortada...
Aşk Geceydi
Sen Gün...

Rumî ve Şems... !

Dönüp duruyoruz
Bir ateş çemberinin üryanında
Yıllarca aranmış bir diyara varmış gibi,
Farklı doğuruyor bugün güneşi
Toprak ana...
Eteklerine takılıyorum sonra
Döndükçe ilahileşiyor
Bildiğim bu muamma,
Saatlerce kapalı gözlerle seyrediyorum
Aşk’ın en büyük ritüelini,
Sana olan körlüğümse
İşte bu Sema’dan kalma.
Kalk şimdi
Bir çember çizdim
Ayaklarının ucuna
Bastığında merkezine
Dünya yanacak çapında...
Ve anladın sonunda !
Aşk Sen’di
Sen ...................... ?????

Özüdür sözlerimin bugüne değin ettiğin her kelâm
Şems benim ama sen Rumî

Bir Maşuğun Not Defterinden
Uluslararası Rumi Mevlevi Derneği

"alıntı"Teşekkürler Hülya Cint

*AŞK DESEM AZ GELİR


Gariptir bende bir resmin bile yok
Gülsuyuna batırılmış mektupların da yok
Ama beni sana, seni bana bağlayan bir şey var
Aylar geçtikçe büyüyen, ölümsüzleşen
Sıcaklığı ilk gençlik günlerimize kadar uzanan
Aşk desem az gelir, karasevda belki

Bu şarkılar ne böyle sensiz dinlediğim
Hepsi de hasret ateşiyle boyanmış sanki
Yüreğimi kabartıyor, gözlerimi yaşartıyor
Oysa bak dolunay ve güneş ne kadar parlak
Öyleyse beni sana, seni bana bağlayan ne ki
Aşk desem az gelir, karasevda belki

Günüm günüme benzese de arada sen farkı var
Sensiz günlerimi takvimlerden çıkardım bu yüzden
Bu aramızdaki apaçık ortada sayısız yıldız gibi
İçimizden biri ötekisiz olamaz şimdi
Aylar geçtikçe büyüyen, ölümsüzleşen
Beni sana, seni bana bağlayan bir şey var aramızda
Aşk desem az gelir, karasevda belki

Sen orada, ben burada yalnızlığımızı içimizde yaşadık
Kalbimizde saf sevdamızın resmi
Ağaçta tek tek yaprağa, kayada mermere işlenmiş
Gökyüzünde renk renk açmış, öyle dillenmiş
Öyleyse beni sana, seni bana bağlayan ne ki
Demek aşk şarabı içsek de karasevdaya susadık
Gözlerimizdeki ışıktan, yüreklerimizdeki ateşten belli
Yolumuzun üstünde duran bir şey var şimdi
Seni bana, beni sana bağlayan gönüllü kelepçemiz
Aşk desem az gelir, karasevda belki.

Oyhan Hasan BILDIRKİ

26 Temmuz 2011 Salı

*YANLIŞ ZAMAN SEVDALARI



 yanlış zamanları yaşıyoruz seninle
iki tahta kurdu gibi sarılmışken birbirimize
sokaktan tanımadığım gürültüler geçerken
şaşkın bir rüzgar yanlış zamanları esiyor.
yerleşik bahçenin beyaz gece zambağı
o senenin veda listelerini hazırlarken
sıra kimde kimler ayrılacak sevgililerden
sorular çivili yataklarda yanıtlarını bekliyor.
bir yerlerde adımı yazan kalem kırılırken
menzilinden sapmış eski bir hançer
yanımdan hızla geçerken ıslık çalıyor

biz seninle neden yanlış zamanları yaşadık
oysa ben seni tuz ekmek gibi sevmiştim
adına hergün binbir anlam katıp
her günü bir hafta ilan etmiştim
incinmiş kırılganlığım ve korkularımla
boş ayraçlar açıyorum bir türlü kapatamadığım

eskiler alıyorum yaşlı kadınlardan
sandık kokulu serin ve loş avlularda
gözlerinde tarçın rengi yağmurlar
eskilerin arasına bazen eski aşklar karışıyor
sahipleri gibi hırpalanmış ve unutulmuşlar
onları özenle saklıyor başkasına satmıyorum

Gönül DURANOĞLU

23 Temmuz 2011 Cumartesi

*BUGÜN PAZAR-I AŞKTIR



Bugün pazar-ı aşktır muhtaç olan candan geçer
Aşığı sadık olanlar lebbi gülabdan geçer
Düşmüşüm cem hanesine ben ağlarım zar-ı zar
Aşka düşen merdaneler hırkayla tacdan geçer

Bir imrahi görse eğer ol sinemin dağını
Ötüşür şeyda bülbüller görse hüsnün bağını
Yüz yaşında ruhban görse gerdanının ağını
İncili suya bırakır vaz gelir hacdan geçer

Şahinin salsa pençesin aniden kaftan kapar
Dilber abitlik eyleme zahitler yoldan sapar
Tutmuşam müjgan okuna garip sinemi siper
Temrahın kahrı zehirdir yedi kat sacdan geçer

Ben Emrahım methederim yedi dillerde seni
Yedi iklim car köşede gurbet ellerde seni
Hacılar hacca giderken çölde görseler seni
Hayran olur mat kalırlar vaz gelir hacdan geçer

22 Temmuz 2011 Cuma

*TUZSUZ



Kaldırımları köpürebilir bu şehrin
Bir yağmurla
İnanmayacaksın ama
Senin denizin gibi
Tuzu yok sadece bu şehrin,
Sen alıp gittiğinden beri

İnci TÜRKOĞLU

*MAHSUS YATTIM MAHPUSLUĞUNA


Mahsus yattım mahpusluğuna.
Soğuktu yokluğun
ve kalacak yerim yoktu
...içerimdeki senden başka ..

Gidişinden çıkardım gözlerimi
Aklımdan kendimi
ve gözümün gördüğü hiç kimsede
kendimi bulamadım ...

Bilerek sen bildim bütün evreni
ve sen bilmeden bir sonsuzluğu taşıdın üstünde
beni, bir yük gibi..

Aklıma düştün
aklınca bir düştün
öylesine gerçekleştirdim ki seni
kendi gerçeğimi inkar edercesine
bütün yalanlara diz çöktürecek bir doğrulukta
sevdim seni...

Mesafelere kırmızı yanılgılar döşedim
üstüme basarakta olsa gel diye .

Mahsus yattım mahpusluğuna ..

İçime attığım çentik sayılarını düşmedim tahliyemden
ve bana attığın çentikleri düşürmedim yüzümden
düşürmedim seni dilimden
öyle sevdim ...

Kendimden uzun süre haber alamadım sen gittiğinde
kendiliğinden kendi kendine geçmeyen yaralar tarafından kaçırılmışım
ve aklanmışım bütün senden öncelerimden
senden sonralarıma karalanmışım ...

İçimde bir düşman beslemişim
seni Aşk bellerken
ve oymuşum gözümü bir başkasına
senden başkasını istemeden ...

Mahsus yattım mahpusluğuna
ve yüreğimin çatısında kırık bir kiremit kadar su geçirdim
sonbahar yağmurlarında..
Bu rutubet
bu nem
bu koku
sensizlikten
sızdı ya yaşantıma
öylesine sen istemeden
beni dahi bilmeden ...

Mahsustan değilim döşeğinde yokluğunun
ve gerçek yazdığım vasiyet
gözlerimi sana bırakıyorum
bana benimle bak
beni kendi halimde
kendini bilmediğin bir halde bırakarak değil ...

Senden sonra
kendimle muhattap olmadım hiç
yüzümü birinin çizebileceği kadar resimleştirmedim
ve gülmedim objektiflerine
objektif oldum
seni sevmeye devam ettim ...

Benden sonra
saçlarına ilk dokunan erkeğin
dokusuna parmak izlerim bulaşır
ve ilk terkedilişinde ben çıkarım failin ..

İkimiz' e yazılmış bir kadere kalem oynattı gidişin
ve işte farketti izleri müfettişliği yüreğimin ...

Benim alınyazımın altında Tanrının imzasıdır adın
Senin alınyazının altında Tanrının imzasının taklididir yokluğum ..

Olcay DERECİK

20 Temmuz 2011 Çarşamba

*BENİ DÜŞÜN, UNUTMA



Ay doğarken bir söğüdün ardından,
Göl yüzünde sisli bir esintiyle,
Akşamın göğsüne hüzün serperek,
Ve yağmurdan geceye
Çiçekli perdeler çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

En umarsız, en mutsuz gününde,
Bağrına bir yumruk çökeldiğinde,
Ve dağların mazlum ateşi,
O güzelim saçlarına,
Cayır-cayır yanıp ulaştığında,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Beni düşün bir kavganın içinde;
Helal bir ekmeğin peşinde...
Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin,
Can çekişen o son parçasını da
Sana sakladığımı bil!..

Bil ki haykırırcasına,
Bu esir gövdemi yakarcasına,
Kavuşmak için o serin bağrına,
Ateşten bir yol arıyorum...

Kar yağarken mor dağların ucundan,
Sol yerine sessiz bir iniltiyle,
Yastığın yüzüne yaşlar dökerek,
Ve akşamdan gizlice bir ah çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Kan kızılı bir gelincik seherinde,
Sırtıma kahpe bir hançer indiğinde,
Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm,
Çığırtkan bir gazete başlığında,
Çığlık-çığlık sana kavuştuğunda,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Beni düşün, şehre her yağmur yağdığında,
Islak ve kırılgan bir türkünün içinde...
Göğsünden dudaklarına doğru,
Sancılı bir isyan kabardığında;
Bastırarak kalbini avuçlarınla
Sesini okşadığımı bil!..

Bil ki yalvarırcasına,
Uzayan yollara dağılırcasına,
Sonsuz bir mahşerin ortasında,
Bir zemzem suyu gibi,
Seni, seni özlüyorum...

Yusuf HAYALOĞLU
PAYLAŞ

15 Temmuz 2011 Cuma

*BERAT KANDİLİNİZ MÛBAREK OLSUN


Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı,ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece Dualarda birleşmek dileğiyle kandiliniz mübarek olsun...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

*YAŞIYORUM DEMEK


Çok merak ediyorum kendimi
Başıma birşey mi geldi
Öldüm mü kaldım mı
Hiçbir haber yok kendimden
Bu sabah kapımı çaldım
Kapıyı açan kendim
Bir süre kendime baktım
Bu güleç yüz bendim
Oh ne güzel bir sabah
Bugün de yaşıyorum demek
Benden başka yok kimsem
Beni merak edecek

Aziz NESİN

5 Temmuz 2011 Salı

*ALIŞMA BANA


Alışma bana,ne yapacagım belli olmaz, bugün varım, yarın birden yok olurum...
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum, canımı acıtma bi yara da sen açma...
Sevme beni, yogun duygularımda kaybolursun, tutuştururum...
İsteme beni, yasaklarla bogusursun, engellerle doluyum...
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum...
Anlama beni, ben kendimi anlarım,
ben böyle mutluyum...
Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum...
Güveniyosan kendine inandır beni aşkın varlıgına,sonucunda öyle bi aşk yaşatırım ki, vazgeçemezsin, tutkun olurum...
Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni
, tüm tutkularım ve gücümün arkasında, hala minik bir cocuğum büyütemezsen kaybolurum...


Helen HİÇBEZMEZ

4 Temmuz 2011 Pazartesi

*HÜSNE MAĞRUR OLMA EY MİHRİ MÂHIM


Hüsne mağrur olma ey mihri mâhım
Niceler yokuştan inişten geçti
Kâr etmedi sana feryâd ü ahım
Tîr-i âhım kûh-ı Keşiş'ten geçti

Seni bî-mürüvvet, seni bî-vefâ
Kim kime etmiştir ettiğin bana
Şimdi de yâr olmak istersin amma
N'ideyim sevdiğim iş işten geçti

Benden sana izin ey gözü âfet
Var kimi istersen eyle muhabbet
Şimdengeru sen sağ ben de selâmet
Seyrânî bu alış verişten geçti