aralıktı sabahtı..
yağmur sise yağıyordu
sana sevmeyi anlatıyordum anlamıyordun..
bana özlemeyi anlatıyordun
anlamıyordum..
yağmur sise yağıyordu
sana sevmeyi anlatıyordum anlamıyordun..
bana özlemeyi anlatıyordun
anlamıyordum..
aralıktı..
sabaha yakın karanlıktı
herşey kaygandı, yollarda
orman yanıyordu biz yanıyorduk
aralıktı..
aydınlıktı..
sevmeyi anlatıyordum..
ayak parmaklarının tırnak uçlarına..
özlemeyi anlatıyordun..
yangında kararmıs yanaklarıma..
göz bebeklerin acıyordu
gözlerini açamıyordun
hallerimi açamıyordum
sevmeyi anlatmıyordum..
aralıktı.. aydınlıktı..
anlaşamıyorduk
biliyorduk..
seviyor ve özlüyorduk..
sise yağmur yağıyordu
yollar ıslaktı
yürekler ıslak..
gözlerin ıslaktı
dudakların aralık..
aralıktı sabahtı aydınlıktı..
üşümüyordum.. gülümsüyorduk..
haziran baharının cumartesisini istiyorduk..
üstelik öğleden sonrasını..
bugunde cumartesi..
aralıktı cumartesiydi..
sisliydi yağmurlu ve kaygan..
pazara yakındı ama cumartesiydi..
nilüferlei olmasada haziran baharı olmasada
özlemeyi ve sevmeyi anlatmıyordum
aralıktı cumartesiydi sisliydi yağmurlu aydınlıktı
aralıktada sevilebilirmiş..
cumartesi olmayan cumarteside de..
yağmura özlemek sise sevmek anlatılabilirmiş.
aydınlığa gülümsenir karanlığa gülünebilirmiş..
sölemiştim sana mutlu olunabilirmiş..
haziran baharlarındaki gibi aşkla..
aralıktı cumartesiydi..
sisli yağmurlu ve kaygandı
sabaha yakın alacakaranlıktı..
Nihat NİKEREL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder