Bir sırt çantası olmalı insanın; içinde önemli birkaç eşya.
Şehir şehir dolaşmalıyım.
Farklı insanlar tanımalıyım.
Öyküler dinlemeliyim.
Aşklar görmeliyim.
Gözaltları kırışmış gözler görmeliyim hala sevgisi gözünde parlayan.
Ben onları merak ederken onlarda beni merak etmeliler.
Her şehirde bir ben bırakmalıyım insanlara.
İşte tam bunları düşünürken, öyle bıkkın aşk benden ben aşktan.
Teslim olmuşum oysa aşka.
Öncesinde kendimi hiç bu kadar ait hissetmemiştim.
Bilmiyorum sana söyledim mi ama hiç bu kadar aşkı da hissetmemiştim.
Sahi yıllarca aradığım bu sûkuneti ummadığım bir limanda bulmak nasıl bir şey?
Daha önce sana anlatmış mıydım.?
Bir yolcu gibi sadece seyahat ne anlamsızdı.
Hep bir kargaşa hayatta.
Hep bir hengamenin içinde ruhum.
Bazen yorgun bazen mutsuz.
Kimi zaman umutlu.
Bir ağlarken bir gülerken.
Bir durgunluk beklerken hayatımda her gün bağırırken sükûnet diye.
Gözlerini görememişim oysa.
Uzak mı bakıyordun bana?
Yoksa hiç gelmemiş miydik göz göze..?
Esra AYDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder