20 Haziran 2010 Pazar

*BABA OLMAK HAYAL ETMEKTİR, KORKMAKTIR


Baba olmak, hayal etmektir, korkmaktır,
En çok da ölüm korkusunu hissetmektir,
Ya büyüdüğünü, okuduğunu, evlendiğini göremezsem diye hayıflanmaktır,
O 20 yaşındayken, ben 46 yaşında olucam diye hesap yapmaktır baba olmak,
Hasta olunca avazı çıktığı kadar bağırıp ağladığında, elinin ayağının birbirine dolaşmasıdır,
Doktoru aradığında, heyecandan elin titrerken, ilaç adını yanlış yazmaktır,
Ve acıdan susmadığında, onunla birlikte ağlamaktır baba olmak,
O gülünce dünyanın sahibi olmaktır,
Onunla boğuşacağın günlerin hayalini kurmaktır baba olmak,
Ya da maçlara görüteceğin günün hesabını yapmak,
İleride sevgilisi onu terk ettiğinde, karşılıklı ağlayıp, baş başa içtiğini hayal etmektir,
Gerçi her ne kadar baba demeyi öğrense de en başta,
Annesini görüpte kollarını açınca, kıskanmaktır baba olmak,
Herkes bilmese de, anne olmak kadar da zordur baba olmak.
Bu hafta babalar gününe özel birşeyler yazmak istedim. Yukarıda yazdıklarım da benim duygularım. Ebeveynlik konusunda da, hep anneler yüceltilir ama babalar avucunu yalar nedense. Tüm alkış annelere gider, babaların daha ketum ve duygusuz olduğundan dem vurulur. Bu durum da, bir baba olarak benim pek hoşuma gitmiyor. Annelerin gösterdiği özverinin, sevginin aynısını babaların da gösterdiği nedense, toplum da kabul görmez. Onun için kendimce buna bir dur demek geldi içimden.
Daha önce arkadaşlarıma gönderdiğim, Kuzey’in sitesinde yayınladığım bir yazı vardı. Aynı yazıyı, babalar günü dolayısıyla, bir kez de burada yayınlamak istiyorum. Ekşi sözlükte “itaatsiz” in babasına yazdığı bir yazı aşağıdaki. İnsan okuyunca, boğazına bir yumruk iniyor, gözleri doluyor. Onun için bu yazıyı herkesin okumasını ve babaların da, çocukları için ne ifade ettiğini ve ne güzel ifade edildiğini okumanızı tavsiye ederim.
baba
tarihin bir cilvesi olarak ilginç bir adamdır babam. makedonya’nın bir köyünden gelmiş izmir’e; 7 kardeş, 25 kuzeniyle. sonra ne olduğunu anlamadan, “ben neredeyim” diyemeden, askere gitmiş, muş’a. esnaf olmuş sonra. dört kuşaktır dedelerimin yaptığı işi yapmış. kumaş satmış. türkçe’yi, muş’ta asker arkadaşlarından, izmir’in yahudi esnaflarından öğrenmiş. çok şirin konuşur benim babam. tespi kele yakışır demişler. keldir benim babam. ifla olmaz cumuriyetçidir. eskiden solcuymuş, 12 eylül onu da benzetmiş kendine, yorgunluktan olsa gerek ben bebekken yani 80’de ürriyet gazetesine okur olarak yazılmış. ala da vazgeçmemiştir bundan. doğum tariimi, yaşımı, okuduğum okulların içbirini şimdi sorsan atırlamaz benim babam. ekşi sözlük nedir bilmez, internetten anlamaz, bu satırları eğer biri göstermezse asla okumaz benim babam. belki okursa diye ona itap edeyim bundan sonra.
atırlar mısın baba, doğum tariim yanlış yazılmış diye makemeye gitmiştik ama geç kalmıştık. sene 1986’ydı ve mübaşir pazartesi gelin demişti. 20 senedir bin pazartesi geçti gitmedik bir daa. gamsız babam benim. kara şimşek’in popüler olduğu yıllar maykıl nayt’ın siya deri montundan istemiştim bir umut, derici arkadaşına yaptırıp getirmiştin. bir dediğimi iki etmedin, arkadaşımda uzaktan kumandalı -kablolu- araba görmüş istemiştim, sen antenlisinden almıştın. belki de kendi yaşamadığın çocukluğunu, benden önceki üç kardeşime yapamadığın babalığı gerçekleştiriyordun. izmir’e mc donalds açıldığında beni oraya götürmüştün, aslında sen merak ediyordun orası nasıl bir yer diye… ilk çizburger yediğim gün o gündü.
bunu da kesin atırlarsın baba, bir gün kömürlüğü yakmıştım, alevler baçeden balkona yükselip evi biraz aşat etmişti. annem bana çok kızmış, “ben şimdi seni pataklasam da sinirim geçmez, akşam babana söylicem” demişti. akşam oldu korkuyla karşına çıktım, parmağını sallayıp, “çok ayıp bir daa olmasın bak kızarım” demiştin.
bmx bisikletleri yeni çıkmıştı, alamancı komşularımızda vardı, onlara artık nasıl baktıysam, sen de bunu gördün ki, annemin kolundan çıkarıp verdiği bileziğin üstüne ekleyip bana em de sarı kırmızı bmx bisiklet aldın. yetmedi ben büyüdüm, biançi bisikletleri çıkmıştı, vitesi şimano markaydı, 18 vitesliydi, gittin ondan aldın. ben bunları iç ama iç unutmuyorum baba.
lise son sınıfta “cemaat dersanesi”nin deneme sınavında birinci olmuştum. dersane ocaları eve gelip, beni ücretsiz kaydedeceklerini söylemişlerdi. 5 nisan krizinin ertesiydi, durumun sıkışıktı ama yine de “ben oğlumu parasıyla bildiğim dersaneye göndericem” demiştin. ama sonra ayatıma iç karışmadın. rejimine aslan, oğluna demokrattın. ilk rakıyı, ilk birayı, ilk likörü ep sen ikram ettin. sigarayı serbest bıraktın. gece eve gelme sınırını orta ikide kaldırdın. biliyorsun baba, şimdi ben ne içki içiyorum, ne de sigara tüttürüyorum. eve ise kuzu kuzu saatinde geliyorum. ne istediysem aldın, nereye istersem gönderdin. ben sana layık olamadım belki ama sen çok şey kazandırdın bana.
“eskişehir’e okumaya gidiyorum” dedim, “git” dedin. “okulum uzadı kusura bakma” dedim, “canın sağ olsun” dedin. “doğduğum köyü görmelisin” dedin beni memlekete gönderdin. sayende çok şey öğrendim baba.
bilgisayar dedim aldın, internet dedim bağlattın, dvd dedim getirdin, müzik seti dedim kaptın geldin, “trenle türkiye turuna çıkıcam” dedim destek çıktın. işten ayrılıp bütün param bitince gittiğim askerde bana baktın, askerden geldim, terbiyesizlik edip şansımı zorladım, senden bir de lap top istedim. önce “o ne” dedin, broşürde gösterince “televizyonlu esap makinasını ne yapacaksın” dedin. sonra ondan da aldın.
vakfettin yani kendini, başıma kakmadan, nasıl baba olmam gerektiğini de öğrettin, zırnık şımartmadan hem de.


yani diyeceğim, bu satırları okusan da okumasan da günün kutlu olsun baba. ellerinden öpüyorum. bu satırları okursan şimdiden söyleyeyim, entri ne demek sorma baba, hayvan ara’da hangi hayvanlar aranıyor onu da sorma baba. bu sözlük uzun hikaye baba. uzun hikaye. ne diyordum evet, günün kutlu olsun..! 

Esra AYDEMİR

1 yorum:

  1. Benim babama olan sevgim, babamin bana olan guveniydi. Aradan yillarda gecse ozlemi, hasretligi, acisi hep ayni. Dunya'ya bir daha gelecek olsam yine babamin kizi olarak gelmek isterim. Benim babama olan sevgim gorulmemis bir ask'ti, esi benzeri hic olmayan sonsuz bir guvendi. Babalarimizin kiymetini bilelim, keskeler yasamayalim.

    YanıtlaSil