Kef kef geçer denizler aşk ile muzdarip kâl
Dağlar şikâyet eyler sabr u sükûn elinden
Nevî
Denizler aşkın acısından dolayı köpük köpüktür.
Dağlar ise sabırla ve sessizce beklemekten şikâyetçidirler.
Sevgiliyi bekleyen deniz ve dağ karşılaştırılmıştır.
Denizler aşkın acısını belli edercesine çırpınarak köpük köpük olmaktadır.
Bu onun acısının dışa vurumudur. Tıpkı feryat ederek acısını yansıtan bülbül gibi...
Dağ ise sabır ve sessizlikle beklemektedir; çünkü onun acısını dile getiren ne bir çırpınışı vardır ne de bir sesi. Biçâre pervaneden farksızdır. Aşkın yüceliği burada gizlidir.
Hazırlayan: İbrahim Cemal TORUN
Özel Adana Gündoğdu Koleji
T.Dl.Edb.Öğr.
Bülbül gülün aşkından öter, deniz de aşk acısıyla köpürür ve feryat eder.Oysa ki pervane ve dağ aşkını içine atar, feryat edemez.İşte asıl acı çeken onlardır, çünkü onlar hem sevgilisine kavuşamaz hem de acılarını hiç bir şekilde dile getiremezler...
YanıtlaSilDenizler aşkını bir şekilde söyler,gösterir.Bunu köpürerek veya dalgalarla aşk acısını yeterince gösterir;fakat dağlar bu şekilde gösteremez.sakin bir tavır sergiler.Ne deniz gibi ses çıkarabilir ne de çırpınabilir. Bu durum sevgiliyi bekleyen iki ayrı durumu göstermektedir...
YanıtlaSilAşk o kadar ilginçtir ki bir noktadan sonra kimisinde dışa vurur kimisinde ise hep içerde kalır.Örnek vermek gerekirse bir deniz misalidir aşkın dışa vurumu.Köpük köpük..Dalga dalga..Çırpınıp duran aşkını feryat eden bir aşık bir bülbül misali...İçinde yaşayana örnek ise bir dağ bir pervanedir.HAreketsiz soğukkanlı acısını da aşkını da içinde yaşar.Aşkını dışarıya vuramadaığı için sevgiliye kavuşamaz ve asıl acıtan da budur işte.
YanıtlaSil