Bu Blog'da,beğendiğim ve dostlarımdan gelen şiirler, denemeler,kısa öyküler,gazeller, şah beyitler, Atatürk ile ilgili yazı ve fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
9 Mart 2010 Salı
*NİHÂLCE...1
Böyle Sevgi Kaldı mı ?
"Kan rengi ,kırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla adaştı da. ROSE ..GÜL...Kocasının sevgili Rose'u Her yıl sevgililer gününü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç aksatmadan. Hatta,eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış.,güller kucağına bırakılmıştı. Tıpkı geçmişte olduğu gibi,küçük bir kartla birlikte. her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleler yazılıydı.
"Seni geçen sene bugünkünden daha çok seviyorum."
Birden,bunların son güller olduğunu düşündü. Önceden ısmarlanmış olmalıydı .. Öleceğini nasıl bilebilirdi? Zaten her şeyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi.
Gülleri özenle içeri taşıdı. Saplarını kesti ,vazoya yerleştirdi. Vazoyu da konsolun üzerine ,eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce gülleri ve fotoğrafı seyretti. Sesizce.
Bitmek bilmeyen bir yıl geçti. Yapayalnız hüzün dolu bir yıl. Sonra bir sabah kapı çalındı. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi. Kırmızı gülleri ,üzerinde küçük kartıyla birlikte eşikteydi. SEVGİLİLER GÜNÜ' nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı. Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı. Onu bu kadar üzmeye kimin ne hakkı vardı?
"Biliyorum" dedi,"çiçekci.. Eşinizi geçen yıl kaybettiniz, telefon edeceğinizi de biliyordum .. Bugün size yolladığım çiçekler çok önceden ısmarlanmış , parası da ödenmişti. Hep öyle yapardı zaten. Hiç şansa bırakmazdı.
Dosyamda talimat var. Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım.
Bir de özel kartı vardı , kendi el yazısıyla .Bilmeniz gerekir diye düşünüyorum .. Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart"..
Rose hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapadı.
Parmakları titreyerek zarfı açtı.
"Merhaba Sevgilim"diye başlıyordu , kart.
"Bir yıldır ayrıyız. Umarım senin için çok zor olmamıştır.
Yalnızlığını ve acılarını hissedebiliyorum.
Giden sen kalan ben olsaydım neler çekerdim kim bilir?
Sevgi paylaşıldığında yaşamanın tadına doyum olmuyor.
Seni kelimelerle anlatılmayacak kadar çok sevdim.
Harika bir eştin...Dostum , sevgilim benim.
Sadece bir yıldır ayrıyız.
Kendini bırakma Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum.
Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak.
Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu düşün.
Seni hep sevdim.
Ama yaşamalısın.
Devam etmelisin.
Lütfen...
Mutluluğu yeniden yakalamağa çalış.
Kolay değil, biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim.
Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek.
O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol edecek.
Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip , seninle yeniden ve ebediyen kavuştuğumuz yere bırakacak...
Nihâl YAVUZ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder