Bu Blog'da,beğendiğim ve dostlarımdan gelen şiirler, denemeler,kısa öyküler,gazeller, şah beyitler, Atatürk ile ilgili yazı ve fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
23 Ocak 2010 Cumartesi
*GAZAP ÜZÜMLERİ
Öyle romanlar vardır ki, insanın hayata bakışını tamamen değiştirirler. İnsanın hayatına yön verirler. John Steinbeck’in “ Gazap Üzümleri “ isimli romanı da benim için böyledir. Henüz 14 – 15 yaşında bir lise öğrencisi iken tanıştım “Gazap Üzümleri “ ile . Lise birinci sınıfta okuyordum ve yarı yıl tatilindeydik. Adana’nın meşhur yağmurlu günlerinde evdeki kitaplığımızı kurcalarken karşıma çıktı ve benim hayata bakış açımı belirledi,kendimi ve içinde yaşadığım dünyayı sorgulamama sebep olan kitaplardan biri oldu. Yıllar sonra tekrar tekrar okuma ihtiyacı duyduğum, her okuyuşumda farklı tatlar aldığım ve hayatımı; dünyayı sorgulama ihtiyacını duyuran kitaplardan biridir “ Gazap Üzümleri” . 20.yy’ın başlarındaki Amerika’dır romandaki Amerika ; hızla endüstrileşmekte olan, insanların henüz kent insanı olmadığı, doğadan tam anlamıyla kopamayan insanlardır romandaki karakterler. Aslında doğadan,topraklarından kopmak da istemezler kahramanlarımız. Ama karşılarında Kapitalizmin acımasız kuralları vardır ve bu kurallar insanları bilmedikleri yollara, yerlere sürükleyip durur. Bu kurallar kendi değerlerini korumak isteyen insanları yeni değerlerle tanıştırır. Fakat bu yeni değerleri kabullenmek hiç de kolay değildir kahramanlarımız için. Yine de “Umut”larını asla yitirmezler,yeniden ,yeniden başlarlar hayatlarına ....
Steinbeck bu romanında hem bireysel olarak Joad ailesinin yaşamından,hem de genel göçten bahsetmiştir. Büyük bunalımdan etkilenen Joad’ları yakından inceleyerek bize bu çiftçilerin de insan olduklarını hatırlatır. Üzümler verimli Kaliforniya vadilerini sembolize ederken ,çiftçiler bu verimli vadilerin bir parçası olamayıp acı çekmektedir. Bankadan kredi çekmek zorunda kalan çiftçilerin kredi borçlarını ödeyememeleri ve tarımda makineleşme sebebiyle insan gücüne ihtiyacın azalması nedeniyle göçe zorlanan bir ailenin parçalanışını anlatırken aynı zamanda bütün göçmenlerinde tek bir aile oluşunu, konuşmalarını,yiyeceklerini hayatlarını,umutlarını paylaşmalarını anlatır. Bankanın ellerinden aldığı çiftliklerine tekrar kavuşma hayalleriyle, iş bulabilme umuduyla yollara dökülen yoksul tarım işçilerinin hayatta kalma mücadelesi anlatılır bu romanda. Kahramanlarımız ( Joad ailesi ve diğerleri) yüzyılın başında açlığa,zulme ve sömürüye direnen kişilerdir. Bu roman aynı zamanda günümüzün süper gücü Amerika’nın yaşadığı dönüşüm anlatır bize.
Meltem Onatça GÜNERİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder